Sağlık Kozmetik

BEBEK GÖBEK BAĞI

Anne karnındaki bebeğin yaşaması için gerekli oksijeni ve besini sağlayan bağa , bebek göbek bağı / göbek kordonu denilmektedir.

Bebek , anne karnında geçen süre içerisinde göbek bağı sayesinde  yaşamsal faaliyetlerini sürdürmektedir.

Amnios sıvısı içerisindeki bebeğin anne karnında olduğu sürece bebek göbek bağı hayati öneme sahiptir.

 Göbek bağının , bebeğin dünyaya gelmesiyle birlikte mandala benzer bir madde ile klampelenmesi ve ardından düşene kadar bakımının hassasiyetle yapılması gerekmektedir.

 Göbek bağının kendiliğinden düşmesi beklenmeli ve düşene kadar temiz kalmasına , bebeğin alt bezine temas etmemesine ve antiseptik solüsyon yahut steril gazlı bezle temizliğinin yapılmasına dikkat edilmelidir.

 Doğumdan itibaren göbek bağının düşmesi için her ne kadar 1 hafta ile 3 hafta arasında süre verilse de , düzenli emzirilen ve  uykusu düzenli olan bebeklerde göbek bağı 1 hafta 10 gün içerisinde mutlak suretle kuruyup kendiliğinden düşecektir.

Gelelim düşen göbek bağına ne yapılması gerektiğine ;

 Dinimize göre ölen insanların bedenleri nasıl ki toprağa verilerek defnediliyor ise , insan uzvu olan herhangi bir parçanın da canlılık özelliğini yitirdikten sonra toprağa gömülmesi uygun gözükmektedir.

  Ölü bedene saygı duyulması gerektiğinden , Peygamber Efendimiz Bedir Savaşı’nda ölen müşriklerin cesetlerini teşhir ettirmeyerek topluca gömdürmüştür. Bu noktadan da hareketle göbek bağının ,  insan veya herhangi bir canlı tarafından eşelemek suretiyle ortaya çıkartılamayacak derinliğe gömülmesi uygundur.

  Ancak toplumumuzdaki genel inanış olan , göbek bağının gömüldüğü yerin çocuğun geleceğine ait bir ışık yahut yol çizici olması tamamen batıl inançtır. Göbek bağı okula gömülen çocuğun alim olacağı , göbek bağı hastaneye gömülen çocuğun ileride hekim olacağı inancı tamamen bu batıl inançtan türemiştir.

  Göbek bağı bazı geleneklere göre aileler tarafından evde saklanmaktadır.

  Göbek bağının düştükten sonra , toprağa gömülmesi , yada evde saklanması hususlarında dini olarak kesin bir hüküm olmadığı da bilinmelidir.